21 Mart itibariyle ülkemizde bahar mevsimi başladı
diyebiliriz. Baharın başlaması, tomurcukların ortaya çıkışı, doğada gördüğümüz
değişimler fen dersi için önemli veri özelliği taşıyor aslında. Madem öyle bu
mevsimden iyice bir yararlanmak lazım diye düşünüyorum bende.
Bahar mevsimiyle birlikte yapılabilecek en güzel şey bu
değişimi göstermek amacıyla bir ormana ya da koruya gitmek. Yakınımızda bulunan
bol ağaçlı bir park da bize pek çok bilgi sunabilir ( tabi önceden gidip bi
kontrol etmek lazım yine de) Birlikte gittiğiniz yaş grubuna göre sorularınız
ve yaptığınız sorgulamalar değişir elbette. Daha miniklere yaprakların
renginden, şekil benzerliklerinden ve farklılıklarından, önceki mevsimi
düşünerek baharda neler değiştiğinden bahsedebilirsiniz.
-Kışın
ağaçlar nasıl gözükür?
-Her
ağaç kahverengi midir? ( kışın da yeşil kalan ağaçlara dikkat çekilir)
-Ağaçların
yaprakları birbirine benziyor mu? (geniş – iğne yapraklı ayırt edilmesi)
-Orman
kimlerin evidir? Bir ağaç kimlere yuva olabilir? ( özellikle kemirilmiş meşe
palamudu görürseniz bu sizin için iyi bir kanıt olabilir, sincabın çokta uzakta
olmadığını iddia edebilirsiniz.)
-Ağaçların
insanlara yararı ne olabilir ( besin ve oksijen bahsedilebilir)
-Ağacın
yaşını hesaplayabilir misiniz? ( eğer kesilmiş bir ağaç varsa halkalarını
sayabilirsiniz, aksi durumda etrafını metre ile sarın, çıkan sayıyı 2.5 e
bölün. Yaklaşık da olsa ağacın yaşını bulabilirsiniz ;) )
Bu süreçte kazandıracağımız önemli özelliklerden biri de
Tabiat Defteri alışkanlığıdır bence. Bulunduğunuz bölgede biraz soluklanıp, bir
yaprağı ya da ağacı ya da mümkünse bir çiçeği önce çizmek ardından
özelliklerinden bahsetmek = işte bu kadar kolay. Bu anlamda yurt dışında pek
çok kitap var. Gözlem becerisine oldukça önem veriyorlar. Çünkü doğadaki bir
canlıyı gözlemlemek pek çok bilişsel ögeyi içinde barındırır. Dikkat gerekir,
kısa süreli belleği çalıştırmak gerekir, ince motor kaslarını geliştirir.
Bunu yaparken toprağa dokunmak onunla iç içe olmak da ayrıca psikolojik rahatlama
sağlar. Psikoloji alanıyla ilgili bir uzmanlığım yok ama katıldığım tüm
seminerlerde ve okuduğum tüm kitaplarda insanın doğayla bir arada olmasını,
bulutları izlemesini, kuşların denizin sesini dinlemesini faydalı şeyler olarak
görürler.
Konuya geri dönmek gerekirse, tabiat defteri ile ilgili bir
örnek paylaşabilirim sizinle. He bu arada, çocuklara bu beceriği kazandırmak
çok da zor olmadı ( ben de şaşkınım, nasıl bu kadar kolay oldu :D ) Çocuklara
biraz biomimikriden bahsettim. Günümüzde pek çok teknoloji ürününün aslında
canlılardan esinlendiğini söyledim ve birkaç örnek paylaştım. Dolayısıyla
doğayı gözlemlemenin çok önemli bir beceri olduğunu söyledim. Gözlemleri bir
deftere kaydetmenin önemini ise onlar kendisi buldu. Unutmamak için J - Bazen çocukların
eşref saatine denk geliyor bence :D –
Biomimicry örnekleri;
Kitaplar ise baharda yararlanacağımız diğer önemli
kaynaklar.. Ben şahsen pek çok çocuk kitabı okudum ama istediğimi tam
bulamadım. Çok fazla bilgi içeriyor genelde bilim kitapları. Çocukları biraz
hayattan uzaklaştıracak, biraz hayal gücü katacak kitap sayısı oldukça az. Ben
bir tane buldum. Evini Arayan Ardıç Tohumu kitabı , bir tohumun İstanbul’un çeşitli
semtlerinde gezişini ve bir yuva arayışını anlatıyor. Ağaçlar konuştukça hem bilgi
veriyor, hem de hikaye tadında geçiyor. Ben tavsiye ederim siz de biraz deneyin
J
Anasınıflarında da yaptığım süreci de bir sonraki yazıda
anlatayım, burayı çok uzattım J
Baharla ve sevgiyle kalın **