Mart 14, 2016

Beyin Nasıl Gelişir?


Şuan aynı anda bu yazıyı görüyorsunuz, belki yakınınızdaki kahve kokusunu hissediyorsunuz ve pencere kenarında bir arabanın sesini işitiyorsunuz. Bunları tümünü ve muhtemelen daha fazlasını aynı anda yaparken müthiş bir efor sarf etmiyorsunuz. Çünkü bununla görevlendirilmiş bir yapınız var; beyin.
Beyin nöronlardan oluşan karmaşık bir ağ sistemine sahip. Aynı anda pek çok uyaranı algılayıp, yorumlayabiliyor ve üstüne bir de eylem olarak dönüt verebiliyor. Ve tüm bunları fark etmediğimiz kadar kısa sürede yapıyor.
Peki biz ne zamandan beri bu  kadar karmaşık şeyleri düşünür olduk, bu kadar zor soruları çözebilir hale geldik? Bir çocuk beyin gelişimi süresince nasıl maceralardan geçer, neler yapar ve neler onu etkiler?
Bebeğin yeni doğduğu andan itibaren 1 ve 9 aylık,2 yaş ve yetişkin haldeki beyin gelişimi

Önceden gelişim için ciddi gelişim aşamalarından bahsedilirdi. Özellikle Piaget çocuk gelişimi kısımlara ayırmış ve bu kısımlarda çocukların neler yapıp yapamayacağını belirlemişti. Şimdiki araştırmalar ise Piaget kadar sert değil. Araştırmalara göre beyin esnek bir organ ve her zaman değişime/ öğrenmeye açık. Vygotsky bu anlamda çocuk etrafında bulunan yetişkinin önemini vurgular hep. Vygotsky’e göre çocukla yetişkin arasındaki fark, kurulan iskele (scaffolding) ile aşılabilir. Çocuk da öğrenir ve gelişir.

Çocuk öğrenmek için pek çok stratejilerden geçer. Taklit ederek öğrenir mesela. Bir saat önce doğmuş bir bebek bile ona en yakın olan kişinin mimiklerini taklit eder. Ya da 1 yaşındaki çocuk kaşığın nasıl tutulacağını öğrenmek için annesini ya da babasını taklit eder.
Çocuk öğrenmek için benzerliklerden yararlanır. Eğer beşiğinden uzanarak oyuncağına ulaştıysa, salonda bir engelle karşılaştığında da onları aşarak yine oyuncağına ulaşmaya çabalar.

-mış gibi oyunu ise bir başka bilişsel gelişim yoludur. Herkesin –mış gibi oyun denemesi ya da gözlemi olmuştur. 2 yaş üzeri çocuklar tencere kapağını araba gibi kullanabilir, kumandayı telefon işlevine dönüştürebilir. Bu sembolik oyun yetişkinlere basit gelse de içinde pek çok bilişsel gelişimi barındırır. Bir çocuğun –mış gibi oynaması için üst biliş (meta cognition) ile düşünmesi gerekir. Yani o nesneyi bulunduğu durumdan çıkarıp başka bir hale dönüştürmesi gerekir. ( kumanda artık kumanda değil, o bir telefon) Bununla da kalmaz, oyununu sosyo drama haline dönüştürür. (- alo, efendim baba. Gelirken ekmek al.) Ayrıca çocuğa öz düzenleme becerisi kazandırır, çünkü kurallara uygun hareket etmek zorundadır.( bu aşamadan sonra kumandaya telefon gibi davranılması şarttır :) )

Oyun boyunca çocuğun iki önemli kazanımı olur; üst biliş ve yürütücü işlev ( executive function). Üst biliş daha önce de dediğim gibi çocuğun durumdan çıkıp üst bir bakışla bakması. Yürütücü işlev ise bilişsel kontrol denebilir. Belli bir plan ya da kararın sürdürülebilmesi için bilişsel olarak kendini kontrol etme. ( çocuğun çikolata yememesi, kendini düzenleyebilmesi- kontrol edebilmesi)
Aşağıdaki videoda bununla ilgili bir deney paylaşıyorum. Çocuklara marsmallow verip bunu yememeleri söyleniyor. Eğer yemezse ikinci marsmallow verileceği de belirtiliyor. Çocuklardan beklenen kendilerini kontrol edebilmeleri 


 Bu iki özellik öğrenmede büyük önem taşır. Çünkü kendini düzenleyebilen bir çocuk dikkatini toplar, düzene uygun davranır yani öğrenmeye hazırdır.  Üst biliş ise , çocuğa öğretilebilir. Derin düşünme (reflection) için;
-bugün neleri iyi yaptım?
-başardığım şeyleri nasıl elde ettim?
-hangi konularda zorlandım?
-bu zorlukları aşmak için ne yapabilirim?
gibi sorularla çocuk kendi kendine düşündürülebilir. Bunu her hangi bir aktivite esnasında da yapabiliriz. “sence neden böyle olmuş olabilir? Nasıl düzeltebiliriz? Çözüm yolları sunabilir misin? “ gibi.
                Eklemek istediğim son şey ise öğrenmenin gelişmesi için sosyal bir ortam şartı. Ailenin, arkadaşların ve öğretmenin dahil ve etkileşim halinde olduğu öğrenme ortamı çocuk gelişimine olumlu katkıda bulunur. Ayna nöronlar ancak sosyal ortamlarda aktiftir. Yani siz çocuk ingilizce öğrensin diye robot alırsınız, ama onun , onunla konuşan bir yetişkine ihtiyacı vardır. Siz çocuğa dünyanın en güzel oyuncağını alırsınız, ama bir arkadaşıyla oynadığı sembolik oyun onun gelişimini olumlu etkiler. 

Unutmayın, prososyal aktiviteler yani sevdiğin insanlarla birlikte olmak, konuşmak ve vakit geçirmek beyinde çikolata ile aynı bölgeyi uyarır! ( bunu herkes anlayana kadar söylicem evet :D )

references;
Goswami, Usha C., and Peter Bryant. Children's cognitive development and learning. Primary Review, 2007.

3 yorum:

  1. bloğunuz hayırlı olsun , faydalı paylaşımlarınız için şimdiden teşekkürler .

    YanıtlaSil
  2. Sosyal ortam, deneyimler, şüphesiz öğrenmede çok önemli bir yere sahip.. acaba beynin gelişiminde, daha spesifik olarak, çocuğa sunduğumuz duygusal ortam neler yapmakta?

    YanıtlaSil