Kasım 26, 2017

They all Saw A Cat // Hepi Topu Bir Tekir


Dün öğretmenler günü kutlaması tadında olan, Zeynep Sevde ve Taze Kitap yayıncılığın düzenlediği Çocuk Edebiyatı Muhabbetine dahil oldum. Gittik, gördük heybemizi doldurduk demiştim instagramdaki postta. Madem öyleyse heybemizdeki ilk kitabı ele alarak başlayalım anlatmaya.

Hepi Topu Bir Tekir kitabı Zeynep Sevde tarafından çevirilmiş ve Taze yayıncılığa kazandırılmış bir kitap. İyiki çevirilmiş, iyiki de Türkiye bu kitaptan yararlanır hale getirilmiş dedim okuduğumda. Dün itibariyle çokça da konuşuldu, bizim edebiyatımızda da çocuklar için pek çok şey yapılıyor artık ama bazen hassas ve önemli konuları göz ardı edebiliyoruz. Çocuklar anlamaz, onlar piremses kitapları okusunlar, sayı saymayı ve renkleri öğrensinler kafidir gibi mi düşünüyoruz bilemiyorum. Ya da değerler eğitimi için yazıyoruz ama bağırara bağıra BÜYÜKLERİNE SAYGILI OL TAMAM MI? Diyoruz çocuğa. Pek düşündürmüyoruz, felsefik yanını es geçiyoruz. Belki bu kavramları biz de daha tam oturtamadığımızdan, çocukların kitaplarına dahil edemiyoruz bir türlü. İşte o noktada Hepi Topu Bir Kedi kitabı bize önemli bir konu sunuyor; bakış açısı ve algılar.

Konu ağır değil mi? Biz de yetişkinler olarak hayatımızda karşılaşıyoruz da afallıyoruz. Çocuk ne yapacak edecek de bakış açısı farklılığından ve algılardan bahsedecek, anlayacak. Bu kitabı öyle güzel okursunuz ki, çocuk hepsini anlar..

Önce içerikten başlayalım. Çok tatlı bir kapağı var bence, yolculuğa ilk adımını atan bir kedi. Kitap da böyle. Bir uzun yolculuğunda kediyi anlatıyor. Bu kediyi zaman zaman bir kuş, bir yarasa, bir yılan görüyor. Zaman zaman ise bir fare, bir köpek, bir kokarca.. Hepsi farklı görüyor Tekir’i. Kimi cılız ve çelimsiz, bir lokmada ağzına atmalık. Kimi korkunç ve dev, gördüğü anda kaçmalık. Kimi biraz bulanık, kimi ise karanlık. Sonunda ise tüm bakış açılarının toplamıyla bir Tekir görünüyor sayfada..Onun , bunun ve şunların gördüğünün toplamı bir Tekir. Ve Tekir ile bitiriyor kitap, nehir kenarında, kendini görmek için suya bakar iken..

Hayat böyle değil mi sizce de? Kimi dev koltuğundan bakıyor size, böcek gibi ezmek istiyor. Kimi arkadaş belliyor, kolunuza giriyor, yaslanıyor. Kimi biraz çekiniyor sizden, dikkat etme ihtiyacı duyuyor. Kimi kıkır kıkır gülüyor sizinle, yanaklarınızı sıkıyor. Çünkü hayat böyle, herkes başka görüyor. Çünkü herkes bambaşka ailelerden, bambaşka kolektif ruhla karşınıza geliyor. Kimi can sıkıyor, kimi mutlu ediyor. Ama hepsi onların sizi gördüğü pencere. Siz tek başınıza; asi, öfkeli, uyumlu, çalışkan, beceriksiz, vefalı, duyarlı, ilgisiz, meraklı olabilirsiniz. 

Şimdi durun. Bunların hepsi sizin yansımanız. Siz hem hepsi, hem hiç birisiniz.
Size söylenen tüm etiketleri silin. Silin! Peki siz nehir kenarına gidip suya baktığınızda ne görüyorsunuz? Özünüz ne diyor size? Nasıl sesleniyor? Hangi yönlerde güçlüsünüz? Hangi yönleri güçlendirmek istiyorsunuz? Neleri seviyorsunuz? Nerede ve kimlerle mutlu oluyorsunuz? Hayaliniz ne? Nereye varmak istiyorsunuz? Yani siz nasıl birisiniz?

Yalnız kalın ve hepsini yanıtlayın. Soruların hepsi içinizde. Uzuuuun süredir sormadıysanız bulmak için azıcık kurcalamanız gerekir. Ama bulacaksınız. Buluyoruz! 

Herkese sevgilerimle,
Bir Lotus.
Kitabın eğitim amaçlı ve atölyeleştirerek kullanımını bir sonraki yazıda yazacağım, coming soon.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder