Şubat 09, 2017

Museum of Childhood- Çocukluk Müzesi


Çocuklar için eğitim sistemini öğrenen, çocuklar için araştırmalar yapan, çocuklar için onların kitaplarını okuyan biri olarak yapmazsam olmazların arasında elbette “Museum of Childhood- Çocukluk müzesi” vardı. Yine bana çok şey katacağına inanarak, bir elimde fotoğraf makinem, çantamda elmamla çıktım yollara.
Boyama veya etkinlik yapılan masalar
2-3 yaş grubu için hazırlanan oyun bölümü

2 katlı, kocaman bahçeli, yüksek tavanlı bir müzeydi Museum of Childhood da diğerleri gibi. Geçmişten günümüze pek çok oyuncak çeşitlerini bir kata sıralamışlardı. Camekanların içerisinde bulunan oyuncakların yanında, çocuklar için oyun alanları, yemek ve alışveriş bölümü de vardı.

scooter
İlk tahta scooterdan tutun, trenlere, atlı karıncalardan, akıl oyunlarına kadar pek çok oyuncağı gözlemlemiş oldum. Tabi insan kendi hayatından deneyimler bulduğunda daha güçlü bir ilişki kuruyor. Mesela, küçükken kartondan elbiselerle giydirdiğimiz karton bebekler vardı. Acayip severdim onu, bir gazeten çıkıyordu sanırım. Muhtemelen bana da eniştem getirmişti. Onu gördüm bir bölümde. Yine bir başka yerde Legolar gördüm. Oturup saatlerce tek başıma zevkle oynadığım Legolar.. Başka bir yerde şu gerçek gibi olan bebeklerden gördüm, çok istemiştim küçükken sonra da Eminönü’nün ortasında ortalığı yıka yıka aldırmıştım bir tane.
tren istasyonu

bebek giydirmece 

Fakat bu müzeyi güzel yapan başka noktalar vardı. Çocuklarla ilgili olan müzelerde gördüğüm ortak nokta interaktif oyunların ya da ürünlerin olması. Yani çocuk sadece gezip oyuncaklara bakmıyor. Bazen oraya konan atın üzerinde sallanabiliyor, bazen ailesi ile hikaye üretebiliyor, bazen demir tozu ve magnetlerle bir yüze saç sakal bıyık yapıyor. Bunlarla ilgili video çektim, instagram üzerinden paylaşacağım ^.^
Şimdi bi kaç oyuncak önerisinde bulunacağım. Birincisi bloklar üzerindeki resmi tamamlamayı hedefleyen bir oyuncak. Resimdeki kadar kompleks düşünmeye gerek yok. Doktorların ağzımıza baktıkları o tahta çubukları yan yana getirip üzerine bir resim çizebilirsiniz. 3-4 yaş arası için bir çeşit puzzle olacaktır. Bir sonrakini tamamlayabilme önemli bir beceri bu yaş grubu için. Hem iki tarafını da kullabilirsiniz. Böylelikle bi taşla iki puzzle :)





Bir diğeri yine tahta bloklardan oluşuyor. Bu oyuncak tam 10£ idi, yani 45 tl -_- Bende fiyatı görünce bırakıp, ben kendim yaparım ki dedim =)) Küp blokların 6 yüzeyinde de farklı resimler bulunuyor, bunlardan mesela üçünü zar gibi çevirip atıyorsunuz ve sonra resimlerle ilişkili bir hikaye kuruyorsunuz. Çocuğunuz ya da öğrenciniz için hayal gücünü ve yaratıcılığını arttıran, bişeyler üretmesini sağlayan dolayısıyla da beyin gelişimi olumlu yönde etkileyen bir aktivite. Bunu illa bir tahta küpe yazmak zorunda değilsiniz. Birkaç taşın üzerine çizip “ Hikayeni anlat” oyunu yapabilirsiniz. Belki de yakınınızda bir marangozdan böyle tahta bloklar rica edebilirsiniz =)

Diğer oyuncağımız ise “Hadi balık tutmaya gidelim”. Bu oyuncağımız da epey pahalı olunca, tarafımdan anında olduğu yere geri bırakıldı =)) Zira bu da evlerimizde yapılabilir. Hatta ben magnetizm dersinde yapmayı planlamıştım ama kısmet olmamıştı. Şöyle ki, bir mukavvadan balık şeklinde resimler kesip çocuğunuz ya da öğrencinizin bunları boyamasını isteyebilirsiniz. Ardından, Balıklara minik mıknatıslar yapıştırın. ( kebapçıların, çiğköftecilerin ve bilimum şirketlerin reklam amacıyla kapımıza bıraktıkları buzdolabı magnetlerini de yapıştırabilirsiniz). Ardından doğa turunda topladığınız çalılardan olta yapın ve bir ip ile mıknatısınızı dalınıza sabitleyin. Sonra koltuğun tepesine çıkıp balık tutun ^.^
                Müzedeki birkaç duvar yazısıyla sona gelelim. Diyorlar ki, yaratıcı oyun çocukların çevresinde zaten alışık olduğu malzemelere ortaya çıkar. Oyuncaklar, hikayeler, günlük eşyalar çocuğun kendi dünyasını oluşturmasını sağlar. Bu malzemelerle, kendi kendilerine oynayabilirler, arkadaşlarıyla oynayabilirler, ya da hayal arkadaşlarıyla oynayabilirler. Basit bir kutu bile yeterlidir onlar için. Basit şekiller, oyuncağı istedikleri gibi hayal etmelerine olanak sağlar. Önü ve arkası olmayan bir araba, yüzgeçleri olmayan bir bot gibi.. Bu nesneler, çocuk nasıl hayal ederse o nesne olur :) Sonra uçuşsun fikirler..
                Fikir güzeldir, uçuşursa daha güzel olur. E ne demiş Gri Kabarık Saçlı Bilim İnsanı “Zekanın gerçek göstergesi bilgi değil, hayal gücüdür!” Hayallerimiz bol, neşeli, renkli, zengin ve umut dolu olsun..

                Sevgilerimle..